28 Aralık 2009 Pazartesi

YENİ YILA GİRMEDEN SON BİR YAZI

Ne kadar çabuk geçti 1 yıl ,düşünüyorum da geçen sen bu günlerde gene yılbaşı için programlar yaparken ne kadar farklıydı hayatımız ,şimdi ise ne kadar farklı.Karya'nın deyimiyle "emen bir kaka makinası"var artık evimizde ,iyiki de var,sanki daha bir aile olduk ,kalabalık olduk ,neşeli olduk ,ama en kötüsü arabaya sığamaz olduk.Şaka bir yana biz sanki tamamlandık ,bir bütün olduk.
Ailemizden haberlerlere gelince,kızım sonunda okula başladı.Pek bir özlemiş okulunu ,öğretmenini, arkadaşlarını .Ömer ise sünnet oldu ,iyi de oldu,o kadar çabuk iyileştiki ,operasyon sonrası neredeyse acı bile hissetmedi .biz anne baba olarak Ömer den daha çok sıkıntılandık.Dün de mevlüdünü yaptık ,böylelikle yapılacaklar check listinde bir madde daha işaretlendi.
tahmin edileceği üzere evde minik bir bebekleyken uzunca yazı yazıcak vakit olmuyor ,o yüzden bu senenin son yazısına noktayı koyuyorum,herkese muhteşem bir sene diliyorum,sevgiler!!

18 Aralık 2009 Cuma

KIRKIMIZ ÇIKTI

Oğluşunda benimde kırkımız çıktı bu hafta.Gerçi ben hiç lohusalık yaşamadım gene,tabi isteyerek.Halbuki bu sefer çok niyetlenmiştim ,kırkım çıkana kadar yataktan dışarı çıkmıcam diye ama ne yapıyım ruhuma uygun değil sevmiyorum hasta gibi yatmayı.Hal böyle olunca hastaneden geldiğim günden beri ayaktaydım ,iyiyki de öyle yapmışım,çünki evin hızına ayak uydurmak daha kolay oldu.Gelelim ev halkının durumuna...Kızım bugün nihayetinde sosyal hayata karıştı,arkadaşı Elif in doğumgününe gittik ,çok güzel geçti,canım kızım nasıl özlemiş arkadaşlarını,nasıl bir hevesle bekledi doğumgününü.Bende tabi çok özlemişim arkadaşlarımı,uzun zaman sonra oturup iki lafın belini kırdık.Oğlana gelince ,salı günü kısmetse sünnet ettiriyoruz.Aslında doğumdan hemen sonra düşünüyorduk ama dr.lar pek sıcak bakmıyorlar,bizde bir ay geçsin öyle yaptıralım dedik o zaman.Bakalım nasıl olucak..

8 Aralık 2009 Salı

EV HALLERİ

Evet uzun bir süredir yazamıyordum,ilk sebep tahmin edildiği üzere vakit yokluğu,ikincisi ise internet yokluğu.İnternet işini halledince nihayet 15 gün sonra bugün ilk defa açabildim laptopu,mesajlar ,mailler birikmiş,ama öncelik blogda tabiki.... En yeni havadis geçen cuma domuz gribi aşısı olduk (karya ben ve dalca,ömer de benim sütüm sayesinde korunabilecekmiş) ve böylelikle domuz gribiyle ilgili hergün sabah başka fikirle kalkıp ,akşam başka bir düşünceyle yatmaktan kurtulduk.Bu konuyla ilgili aldığımız önlemlerde biri de yaklaşık 1 ay kadar okula göndermemek oldu,aralık ayının 22 sinde itibaren okula tekrar başlıyacak Karya.Durum böyle olunca evde 2 çocuk ,bir ben ,birde yardımcımız Hüsniye ,arada annem ve kayınvalidemide sayarsak ,ev mevcudu 3 kişinin altına hiç düşmüyor.Günler öyle hızlı öyle çabuk geçiyorki,Ömer 1.5 ayını devirdi bile ,bibereona emziğe alıştı sayılır ,hatta ben biraz abarttığım için birberonu memeye nazaranla daha çok tercih ediyor,hemen buna bir çare bulacağım tabiki.Son kontrolümüz (yani bugün itibariyle) Ömer 5200 olmuş bile,emzirmeye tam gaz devam dedi doktorumuz.Fakat bu aralar en büyük sıkıntım uykusuzluk ,sanırım biraz da yaşın etkisiyle eskisi gibi tolere edemiyorum uykusuzluğu.Bu durumu dr a danıştığımda ,ilk uyandığında gece emzik ver ,5 saat kadar kaldırmadan yatağından idare etsin sonrakinde kalkıp emzirirsin dedi.Önümüzdeki 15 gün bunu denemeye çalışıcam ,bakalım geri dönüşü nasıl olucak.Gelelim kardeş cephesine ,ikiside çok tatlılar ,Karya beklediğimden çok çok daha olgun çıktı,tek sıkıntı Ömer çok ağladığında kulakları rahatsız oluyor ve kapatıyor (kulaklarını temizlettiğimiz için herşeyi çok daha net duyuyor).Şimdilik bu kadar,en kısa zamanda görüşmek üzere.

10 Kasım 2009 Salı

BİZ ARTIK 4 KİŞİLİK BİR AİLEYİZ!!!

Tarihler 6 Kasım ı gösterirken ,saat sabah 0750 de evden pürtelaş çıktık,Karya'yı Hüsniye hanım a emanet edip yapılıcakları tembihleyip dönüp 3-5 kez karyayı öpüp çıktık yola.Zaten bütün gece heyecandan uyuyamayan ,gecenin bir yarısında kızımın odasına gidip sevip koklayan ben ,böylece sabah sabah iyice darmadağan olmuştum.Neyse hastaneye geldik ,annemler ,kayınvalidemler ve canım arkadaşım Banu ve eşi Cenk geldi.Nasıl içim kıpır kıpırdı anlatamam.En korktuğum işin epidural kısmıydı çünki geçen seferki tecrübem pek de hoş değildi ama iyi ki doktoruma güvenmişim ,gerçekten çok rahat bir epidural sezeryan doğum geçirdim.Doğumhanede anestezist çok az sersemletici bir şey verdi önce,çok da iyi oldu ,kendimden geçmedim ama heyecanım geçti ,ta ki Ömer'i görene kadar.Karnımdan çıkardığını hissettim ve sonra gelen ağlama sesi...Hemen kontrolleri ,burun ve ağız temizliği için sağ tarafımda bir yere aldılar.Çocuk dr ilk müdahaleyi yaparken bende gözlerimde yaşlar oğluşumu seyrettim ,sonra yanıma getirdiler ,o güzel sıcacık yanaklarından öptüm.Nasıl tatlıydı anlatamam ,bir anda içim inanılmaz huzur ve mutlulukla doldu.İşin en tatlı yanı oğlumu görünce hiç yadırgamadım aynen beklediğim gibiydi ,Karya'nın hemen hemen aynısı .İşte böylece Ömer Aykan Cömert 6 kasım 2009 da saat 0932 de 4070 gr ve 49 cm ve ailemizin 4. ferdi olarak aramıza katıldı.İyi ki oldun güzel yavrum ,Karya ve Ömer ;sayenizde anne ve baba olduk ,sizi çok seviyoruz!!

26 Ekim 2009 Pazartesi

AZ KALDI

Bugün itibariyle doğuma ne kadar az kaldığını farkettim .Amiyane tabiriyle topun ağzındayım artık.Bizim oğlan büyümüş serpilmiş ,benim böbrek mi bel mi gibi anlıyamadığım ağrılarsa ufak ufak sancılarmış meğersem.Bir anda neye uğradığımı şaşırdım dr kontrolunde (zaten ortaya çıkan nst den biraz anlamıştım ,birde dr söyliyince tam oldu).Sanki aylardır uyuyormuşumda bir anda uyanmışım bir bakmışım hamileliğin sonu gelmiş falan gibi bir şoktayım (pek anlatamadım ama)Hani bu 2.hamilelik tecrübesi ,deneyimli anne falan hikayemi yoksa?Dr artık doğuma kadar dinlenmemi,vücudun verdiği işaretleri takip etmemi söyledi,ama tam da bu hafta domuz gribi nedeniyle okullar tatil olunca, bizde Karya'yı kreşe göndermiyoruz.Evde ilgi bekleyen bir çocuk ,aklında milyon tane düşünce uçuşurken ve yapılacak şeyler varken ,dinlenmek zorunda olan bir anne....bakalım nasıl geçicek bu hafta??aa tabi bir de suçluluk duygusu var fiziksel olarak hareketlerimin kısıtlanması sebebiyle kızımla yeterince ilgilenememem ,işte en zoru bu.Her ne kadar bu durumlarda hamileliğimi hiç bahane etmemiş olsam da ,şimdiki çocuklar akıllı "biliyorum anne hamilesin ya ,o yüzde sen yapamazsın eğilemezsin vs "diyor,Ben "yok kızım onda değil "desemde hiç inanmıyor bana.

23 Ekim 2009 Cuma

SONBAHAR FALİYETLERİ

Hamilelikti düzenlemelerdi derken epeydir yaptığımız faliyetleri yazamadım.Sonbahar ve ilkbahar ailece en çok sevdiğimiz mevsimler ve faliyet açısından çok zengin.Mesela Karya son 1-2 haftadır en çok kuru yaprak toplayıp kağıtların altına yerleştiriyor ve gazlı kalem gibi bir takım uygun boyalarla şeklini çıkarıyor ve gerçekten çok güzel oluyor.Yaprak toplamaya çıktığımızda aynı zamanda kozalak ve kestane de topluyor ,onları ise parmak boyası veya suluboyayla boyuyor ve sonuç:salona dekoratif materyaller olarak geri dönüyor.Tüm bunları toplarken çok da eğleniyor,bir kere manzara muhteşem renk renk ağaçlar ,üstlerinde zıplanacak yaprak yığınları ,çeşitli şekillerde değerlendirilecek kuru dallar,sonbaharın tadını çıkarmak lazım

22 Ekim 2009 Perşembe

EVDEN HABERLER

Evden diyorum çünki uzun zaman sonra ilk defa bu kadar çok evdeydim :tam 4 koca gün.Alışmamışım tabi evde oturmaya çok zor geldi,zaten hastalık sebebiyle evde olduğumdam moralim iyice bozuktu.Her ne kadar evde olduğumda da hareket etmeden duramasamdabu sefer zor geldi.Anladımki hastayken insan evde daha fena oluyor.Artık son 2 gün baş ağrısı baş dönmesi ve bir sürü ağrı gibi yan etki yaşadım.Bugün çok şükür iyiyim ,sabahtan dışarı çıktım ,dolaştım ,bir kaç işimi halledip sinemaya bile gittim ,süperdi ,yaşasın özgürlük!!!Kendimi gayet iyi hissediyorum ,şimdi biraz evle uğraşıp kendimi dinlenmeye çekicem ,akşam pamuk kızım gelicek malum biraz enerji lazım!!!

16 Ekim 2009 Cuma

KARMAŞIK DUYGULAR

Bugün hamileliğimin 36. haftası ,bense karmakarışık duygular içindeyim.Çoğunlukla sevinç ,bolca heyecan ,bir parça endişe.Endişelerim genellikle hay allah bu bebekler nasıl bakılıyordu,ya ters giden birşey olursa doğum sırasında ve kontrol edemeyeceğim şeylerle ilgiliArtık son hazırlık turlarına başladım,mesela ilk önce Karya'nın okuluna gittim görüşmeye ,hani bir süre ortalarda olamayacağım ya ,bir bakalım bizim kızın durumu nasıl ,kardeş gelince nasıl davranıcağız ,ne yapacağız vs gibi şeyleri görüştüm.Karya'nın uzun bir süredir beni rahatsız eden davranışıları :anaçlığı,yerine göre fazlaca sorumluluk sahibi olması.Nitekim toplantıda en çok bu konu üzerinde durduk ve Karya'ya hiç bir sorululuk vermeme ,hiç bir şey istememe gibi bir karar aldık çünki zaten hali hazırda tam bir görev adamı ve bu huylarını bir an önce bırakması lazım.sonra bu konu üzerinde epeyce düşündüm aslında biraz genetik olduğuna da karar verdim.Dalca bir çok şeyde mükemmeliyetçidir,bense kontrol edebildiğim şeylere bayılırım,kontrol edemediklerim ise ciddi sıkıntı oluştururlar benim için.En basiti 2 gün evde olmuyacağım doğum için ,ben bu arada yokken ev halkı için bir program yapıp (neyin ne zaman yapılacağıyla ilgili)buzdolabının üstüne asıyım diyorum ki işler aksamasın,sonra Karya'nın hastaneye gelip kardeşiyle ilk tanışma anı bence çok özel ,ee bu durumda geliceği vakti ve giyiceği kıyafetleri de ayarlayıp bırakmam lazım dimi?Yani insan doğuma giderken bunları mı düşünür ?Sonuç olarak baba mükemmeliyetçi anne biraz kontrol sever olunca çocuğunda bu durumlardan kendine pay çıkarmaması içten değil tabi ki.

1 Ekim 2009 Perşembe

YENİ DÜZENLEMELER

Vakit azaldı,doktorun dediğine göre yaklaşık 1 ay var,tabi işallah Ömer bir süpriz yapmazsa.Her gece stresle yatağa giriyorum çünki ağrımıyan bir yanım yok ,e birde Karya'da vaktinden önce gelmeye kalktığında anlamadığım için her gün şüphe içinde olmam normal.Karya da bugün itibariyle okula servisle gitmeye başladı,sabah sabah gözlerim yaşlı bindirdim kızımı servise.Aslında şöyle bir derleyip toparlayınca epey bir değişiklik yaşadık ömer'e hazırlık devresinde,ev tadilattan geçti,Karya'nın yeni bir odası oldu ,Ömer'e oda hazırlandı,6 senedir ve temizliğe gelen yardımcıyla yolları ayırmak ve 5 gün gelicek birini bulmak durumda kaldık,kızım servise başladı vs vs .Karya'nın servisle gidip gelmesi demek sabahları en az 40 dk erken çıkması ,akşamları ise eve 1 saat geç gelmesi demek oluyor.Okulda da öğlen uykularını kaldırdıkları için (dinlenme saati var,bu saatte çocukların bazıları uyuyor ama Karya kıpırdaklığından uyuyamıyor) akşamları daha erken yatağa gitmesi gerekiyor,bu dönem sanırım biraz zor geçicek ,hepimiz alışıcaz mecbur .Neyseki Ömer gelmeden bu yeni plana başladık yoksa Karya için sanırım herşey üstüste gelmiş olucaktı.

3 Eylül 2009 Perşembe

VEEE BEN

Neler hissediyorum,neler yapıyorum ???Aklım duygularım klasik bir hamile gibi karmakarışık aslında.Doğuma 2 ay kaldı ,içim kıpır kıpır ,bende öyle ,bir dk oturmak istemiyorum gündüz,ama bir yandan da çok yoruluyorum.Bir an önce şu iki ay geçsin oğluşumu kucağıma alıyım istiyorum sağlık ve sıhhatle,bir yandan da yeni düzenimiz nasıl olucak diye düşünüyorum ve plan yapıyorum.Bu planlara göre gündemimdeki en önemli 2 madde:1-haftada 5 gün bana yardıma gelicek bir bayan bulmak(acilen) ,Karya'nın okula gidiş geliş sorunsalını çözmek.Bunlar halloldumu geri kalanı çok kolay ,fakat zamanında azalması ve hali hazırda henüz bunlara çözüm bulamadığımda dolayı biraz stresliyim.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

VEE ÖMER

Bugün itibariyle 28 hafta 3 günlük hamileyim,son 2 haftadır inanılmaz yorgun hissediyorum ,ama yerimde de oturamıyorum,işte bu yüzden en büyük korkum erken doğum,zaten Karya'ya hamileyken bu durumdan dolayı doktor da sabıkalı olduğumu söylüyor(34 .haftada karya doğmaya kalkmıştı,ilaçlarla 37 sonuna kadar zor bekledi)fakat yapılacak iş çok ,eksikler alınacak,mobilyacı işleri,en önemlisi tam zamanlı bir yardımcı bulmam lazım ve de Karyanı okula nasıl gidip geleceği ,özellikle son ikis bütün gün aklımın içinde dönüp duruyorlar,vakit de azaldı ,bakalım neler olucak

KARYA VE ÖMER:KARDEŞ CEPHESİNDEN SON HABERLER

Benim inanılmaz şevkatli ,ince düşünceli ,kardeşini şimdiden çok benimsemiş kızım,geçen gün bir laf etti ki hem güldüm hem düşündüm.Olay aynen şöyle vuku buldu,ailece dışarı çıkıcaz ,herkes ayakkabılarını giymeye çalışıyor ,fakat ben büyüyen karnım sebebiyle bağcıklarımı bağlıyamıyorum,eşime rica ettim bağlaması için ,bunu duyan Karya 'da eksik kalmayıp oda ayaklarını kaldırdı babası giydirsin diye ,önümde giydirilmesi gereken 4 ayak ve ayakkabı gören Dalca biraz öfleyip ayakkabıları giydirip aşağı indi.Babası kapıdan çıkınca Karya "merak etme annecim Ömer doğunca herşeyi ona öğretiriz bütün işlerimizi ona yaptırırız dedi"

KARYA MUTFAKTA

Karya yemek yemeyi sevmeyen ama mutfakta yemeğe yardım edip "dur bir tadına bakıyım "diye yemeği parmaklamayı seven bir çocuk.Geçen gün kek yapmak istedi ,bizim evde de genelde kek börek gibi şeyler komşuyla paylaşılmadığı veya birileri gelmediği sürece biraz zor bitiyor.hali hazırda bunları tüketen sadece 2 kişiyiz yani eşimle ben ,Karya sadece ince bir dilim alır ,ikinci dilim asla,fazla geliyormuş küçük hanıma.Neyse ,o gün gitti arkadaşım Banu'nun hediye ettiği mutfak önlüğü ,şapkası,fırın eldivenlerini taktı geldi.Sandalyeyi tezgaha çekti ,bende malzemeleri hazırlayıp mikserle karıştırma kabını tutuşturdum eline veee aman tanrım bir fark ettim ki hep istediğim kitchen aid in bizde konuşanı var,namı diğer Karya işte karşınızda!!!!Süper bir şekilde malzemeleri karıştırdı,keke şekil verdi ,tabi arada 2-3 sefer tadına baktı .Sonuç muhteşem bir tabiii ki!!!

31 Temmuz 2009 Cuma

NERELERDEYDİNİZ DİYE SORANLARA

Nerelerde değildik ki?Epey uzun zaman oldu yazmayalı,daha doğrusu yazamayalı.Kısaca anlatayım en iyisi.20 haziranda eşimle beraber 1 hafta tatil yaptık,Karya bu sırada biraz babaannesinde ,biraz ananesinde keyif yaptı.Kızımın keyfi biz babasıyla tatildeyken epey iyiymiş ama bana zor oldu ayrılmak,farkettim ki zaman geçtikçe ayrılmak zorlaşıyor,çok özledik kızımızı o bir hafta.Döndükten yaklaşık 6 gün sonra Çeşme'ye ananeyle dedenin yanına gitmek üzere yollara döküldük.Bu sene Çeşme'deki en büyük güzellik kardeşim Levent'in bizim için 3 hafta izin almış olmasıydı.Orada da 3 haftalık biraz maceralı,bol hastalıklı ,denizli,gezmeli bir tatilden sonra evimize döndük ve hazırlıklarımızı yapıp 5 gün sonra Fransa Nancy'ye gitmek üzere yola çıktık,önce Nancy'de Dalca'nın kuzeni Aylin'nin düğünü için 3 gün kalıp,sonra Paris'e geçtik.Paris'te asli görevimiz olan Karya'yı Disneyland ve teknoloji müzesine götürdükten sonra birazda gezip geri geldik.Çok yorulduk çok ,ağustosun 7 sinde canım evime kavuştum ,daha da bir yere gitmek istemiyorum.Fakat dün Karya "doğuya gitmek istiyorum "dedi,napıcaksın orda dedim ee güneş doğudan doğuyor ya gidip bi gezelim derim"dedi.Galiba kızımız biraz gezenti olucak.

18 Haziran 2009 Perşembe

KARYA VE KARDEŞİ

Kızım benim nasıl mutlu ,nasıl sevinçli kardeşi olucak diye,hergün mutlaka karnımı sevip kardeşiyle konuşuyor ,onun için bir şeyler yapıp almak istiyor ,anlatılacak gibi değil ,görek lazım halini,bazen bana annecim karnında kardeşim varya ,sen yorulma op yüzden ben herşeyde yardım edicem sana diyor,halbuki şu ana kadar hiç karnımda kardeşini taşıyorum şunu yapamam ,yorulamam gibi şeyler ,babasıda bende söylemedik.Aslında bu durum beni rahatsız ediyor ,çok fazla sorumluluk üstlenmeye çalışıyor.Son bombası dün okul bitiminde herkes evlere dağılırken ,arkadaşı Anıl'ın annesi Nurgül'e dönüp"Nurgül iyi bak Anıl'a "dedi.Mesela arkadaşlarıyla oynarkende fazlasıyla anaç ,bazen annelerin çocuklarında umursamadıkları şeyleri dert ediniyor kendine .Böyle yaşamak çok zor ,bende fazla ince düşünceliydim eskiden,uzun uğraşlar sonucu epeyce törpüledim kendimi.Şimdi aynısı Karya için gerekli,nasıl yapıcaksak artık onu.Belkide sadece bir dönemdir geçer,en iyisi izleyip görmek.

EVDEN HABERLER 2

Epeydir yazamıyorum,bırakın yazmayı ,laptopumu açamıyorum ,mailler olmuş dağ gibi ne çok şey birikmiş...Onlar birikti ama bende tabi boş durmadım bu arada ,bir çalışkanlık ,bir koşuşturma.Önce evimizi boyattık,sonra çocukların odalarını parke yaptırdık,Karya'ya yeni oda takımı aldık,eh az iş değil tabi neredeyse bütün ev elden geçti.Bu işlerden en şanslı çıkan Karyacım oldu,eskiden oturma odası olarak kullandığımız aslen oyuncak odası olan oda Karya'nın oldu.Çilek'ten görüp beğendiği afacan çocuk odasına sahip olamadı ama yerine bir genç kız odası oldu.Hikayesine gelince malum ,ikinci de yolda olduğundan oda düzenlemesiyle aklımın meşgul olduğu bir gün internetten çocuk odalarına bakıyordum,derken bizimki afacan çocuk odasın gördü ve vuruldu ,o gün bu gündür o odayı sayıklıyordu,aradan 2 ay geçti dedesi ,ananesi ,babası ,ben ve Karya gidip beğendiği odayı alalım dedik.Fakat afacan takımı görünce ben ve Karya hariç herkes şok oldu ,hiç beğenmediler ,çok basit ve kullanışsız buldular,uzun uğraşalar sonucu elbirliğiyle Karya'yı vazgeçirdik,yerine Şeker isimli takımı aldık (şimdi bu takım olduğu için çok mutlu,iyiki beni öbüründen vazgeçirmişsiniz,zaten kaydırağı da sağlam değildi diyor).Şimdi kızım prensesler gibi cibinlikli bir yatakta uyuyor ,halinden ve odasından çok memnun ama genede biraz yabancılık çektiğni hissediyorum.

1 Haziran 2009 Pazartesi

EVDEN HABERLER

Sonunda Karya'ya söyledik,tepkisi ise aynen tahmin ettiğim gibiydi,zaten içten içe o kadar istiyormuş ve bekliyormuş ki hiç şaşırmadı ,sevinçle karşıladı.Zaten "Karya'cım senin bir kardeşin olmuyacak" desek o zaman daha çok şaşırırdı eminim.Bu taze bilgiyle hayatımızda ,dahası Karya'nın hayatında ne değişti :
1-ismini koydu Ömer(nerden çıktı diyenlere ,babasıyla basket maçı seyrederken duymuş,bir basketçi abinin ismiymiş)
2-her sabah kalkınca "annecim karnına bir bakıymmı ,kardeşim büyümüşmü "kontrolleri yapıyor
3-alışveriş yerlerine gittiğimizde sürekli kardeşini de düşünüyor ,geçen hafta dedesine "Ayhan dedecim Ömer'e de tulum alalım"dedi ve aldırdı
4-herkese bir kardeşi olucağı haberini veriyor ,böylece tanıdık tanımadık bilmeyen kalmadı hamile olduğumu,ee boşuna dememişler çocuktan al haberi diye.

22 Mayıs 2009 Cuma

2 ÇOCUKLU HAYAT

Kitabıma bu ismi vermeyi düşünüyorum .Nerden çıktı şimdi bu diye soranlara,hamile olduğumu öğrendiğimde beri aklımda Karya ,yeni bir bebek ,kardeş ilişkileri ,nasıl söylemek gerek ,hamileliğin ve bebeğin bakımına en uygun ve nasıl dahil etmek gerektiğiyle ilgili binlerce soru var .İnternette ve kitapçılarda bana yardımcı olucak bir şeyler bulmak için ciddi bir mesai verdim ama sonuç son derece kısır .Şu ana kadar bir kitap bulamadım ,internette bulduklarım ise aynı psikoloğun kardeş kıskançlığıyla ilgili yazılrıydı.Sevgili Yankı Yagan keşke siz yazsaydınız deneyimlerinizi ,hem bir psikolog hemde bir baba gözüyle ,ne güzel olurdu.Ama malesef yok.Sadece biz büyükler için değil çocuklara göre kardeşle ilgili bir kitap bulabildim o da çok kötü ,kardeş düşmanı yapar valla çocuğu.Fakat arkadaşım Banu yetişti imdadıma Karya'ya bir kitap bulmuş güzel,şimdi sabırsızlıkla onu bekliyoruz.

KARYA'NIN KARDEŞ İSTEĞİ

Benim kızım bir melek ,sanırım hissediyor benim hamile olduğumu ,bazen uzanırken ayağımın altına ,sırtıma yastık koyuyor ,bazen bir bakıyorum soframızı hazırlıyor.Neredeyse 2 günde bir sürekli kardeşle ilgili bir şeyler söylüyor bize "anne lütfen bir kardeş doğururmusun ,bak sen doğurmazsan ben doğurucam kendime","annecim babamla yeniden evlenmen gerekiyormu bir kardeş doğurman için", "annecim bir kardeşim olsun ,bak ben neler yapıcam ,okumayı öğrenip kitap okuyucam,altını değiştirirken sana yardım edice,istersen uyuturum bile" ve bunlar gibi bir sürü fikri var kardeşle ilgili.Bizim neden bu zamana kadar söylemediğimize gelince ,biraz erken olur diye düşündük ,doktorum da "20. haftaya kadar beklemek iyi olur ,bebekte bir sıkıntı olmadığına emin olalım,çünki çocukların bu tür şeyleri atlatmaları çok daha zor oluyor"diye mantıklı bir fikir verdi.Zaten hepimizin bildiği üzere inanılmaz sabırsız oluyor çocuklar ve pek de zaman kavramları yeterli olmuyor beklemeleri gereken süre hakkında.Fakat sanırım biz de bu aralar açıklamayı düşünüyoruz bir kamera eşliğinde ,gerçekten çok hoş bir anı olur,Gerçi ben Karya'nın ne tepki vericeğini tahmin ediyorum "aaaaaaa ben biliyordum yaşasın "gibi birşeyler olucak.

KARYA'YA KARDEŞ GELİYOR

Evet Karya'ya kardeş geliyor ama onun haberi yok daha!!Aslında bizim için bile yeni bir haber sayılır ,henüz 15. haftadayız.İşin aslı bu oğlan bize süpriz yaptı.Neyse en baştan anlatıyım ,5-6 ay önce bir kardeş nasıl olur diye düşünmeye başlamıştık eşimle ,çünki aradaki yaş farkı için gayet müsait bir dönemdi ,hatta biraz beklersek o treni kaçıracak sınırdaydık.Derken krizle beraber askıya aldık ,aslında galiba vazgeçmiştik.13 mart cuma günü klasik sebeplerden dolayı gidip test yaptırdım ,biryandan da içimden yok canım imkansız diyordum.Akşam Dalca'ya sırtını kaşırken söyledim(biliyorum böyle bir haberi vermek için tuhaf bir zaman ama napıyım tutamadım ki kendimi )Ertesi gün kesinleşti resmen 5 hafta 1 günlük hamileydim,Dalca sevinçle ailelerimize haber verirken ,ben utanarak söylüyorum ki ağlıyordum(görüldüğü üzere hormonlar anında devreye girmiş)ben nasıl bakıcam 2 çocuğa diye.Karya ise haliyle olanlardan habersiz ,babası gülücükler saçarken annesinin salya sümük ağlamasına tuhaf tuhaf bakıyordu.İşte böyle ...

16 Nisan 2009 Perşembe

KARYA'NIN OYUNCAKLARI

Düşünüyorum ki atalım şu oyuncakları ,daha doğrusu almayalım oyuncak ,epeydir bunu düşünüyorum.Niye mi?Karya doğduğunda tabiki bir takım hediyeler geldi ,içlerinde oyuncak çıngırak gibi bir takım oyuncaklarda vardı,biz ilk bir sene pek oyuncak almadık,daha doğrusu değişik metaryallerden oluşmuş kitaplar ,resimli kitaplar,diş kaşıyıcıları ,uyku arkadaşı hariç.Fakat 1 yaş sonrası inanılmaz oyuncağı oldu ve malesef bunlar genelde çok yer kaplayan oyuncaklardı,yaşına girmsi ve farkındalığının artmasıyla hediye olarak oyuncak daha çok gelir oldu.1.5 yaş itibariyle oyuncakların yerini puzzle ,kalem ,daha çok kitap ,oyun hamuru aldı.Fakat bir dezavantajımız Karya'nın doğumgünüyle yeni yıl arasında sadece 1 ay olması,dedeler anane ,babaanne,hala,dayı ,teyzeler ,kuzenler ve buna Karya'nın 1 yaşından beri neredeyse bebekliğinden beri görüştüğü en az 15 arkadaş eklenince ,buyrun size koca bir hediye dağı(tabi anne baba olarak bizde heveslenip hediye alıyoruz).Gelelim bu oyuncaklar ne oluyor ;çoğu çok az oynanıp kalkıyor ,çünki Karya hiç bir zaman oyuncak seven bir bebek ve çocuk olmadı.Bebekliğinden beri ilgisi insanlaraydı,bu yüzden de erken konuştu ve herşeyi erken öğrendi,mesela renkleri öğrenmeye başladığında 18 aylıktı tam ve ilk öğrendiği renk maviydi.Hala en sevdiği şey parka çıkmak ,arkadaşlarıyla koşturmak ,konuşmak,dans etmek ,el faliyetleri yapmak ,Oyuncakla oynamıyor fakat bir arkaşıyla beraber olduğunda inanılmaz güzel oyun kuruyor,kitapları ve puzzle yapmayı çok seviyor.Niye oyuncak almayalım işi nerden çıktı derseniz ,uzun bir süredir Karya evde bir çok şeyi çöpe attırmıyor ,tuvalet kağıdı rulosu ,parktan topladığı dal ve yapraklar,danino kutusu,eski paket kağıtları, vs.... ve bunlarla muhteşem güzel faliyetler yapıyor ama son takıntısı harita yapmak,evet gittiğimiz her yerin haritasını çiziyor,otaparkta arabayı nereye parkettiğimin ,parkta gidiceği bisiklet yolunun,havuza giden yolun...ve o kadar başarılı ki ,onları çiziyor boyuyor ,mirengi noktalarını işaretliyor.Herhangi bir oyuncakla oynamak şu yaptığı faliyetler kadar zevk vermiyor ona,ayrıca bir noktada zaten oyuncakların çocukların yaratıcılığını körelttiğini düşünüyorum.Oyuncak almayalım ,bırakalım çocuklarımız oyuncaklarını kendileri yaratsınlar ,keşfetsinler ,üretsinler ve üretmekten zevk alsınlar!!

8 Nisan 2009 Çarşamba

KARYA'NIN EHLİYETİ


Geçen ay kızımın okuluna polis abi ve ablalar geldi ,trafikle ilgili eğitim verdiler ,daha şimdiden trafik konusunda çok duyarlı .Okulda da her ay bir trafik işareti öğretiyorlar,çok hoşuna gidiyor özellikle yolda giderken o trafik işaretinin levhasını görünce hemen tanıyor ,"aaa anne bak kontrolsüz kavşakmış dikkat et "diye,tabi arabada başka biri varsa ,o kişi dumura uğruyor el kadar çocuk nerden biliyor ,kasisli yol işaretini ,taşıt giremez lehhasını falan diye.Neyse artık bilenler bilmeyenlere söylesin artık kızımın ehliyeti de var ,işte size ispatı

31 Mart 2009 Salı

KARYA'NIN TAKILARI




Geçen cuma günü okulda tak takıştır partisi vardı,tabi bizimkide duyar duymaz bir sürü şey sıraladı takmak için,ee ne yapsın hazır eline fırsat geçmiş ,bir şeyler takıp okula gidebilme şansı var ,hiç kaçırırmı...derken düşünmeye başladı ne taksa diye ,daha önce yaptığı bir bileziğin kolyesine başlamıştık beraber ,onları tamamlamayı birde tokasını yapmayı teklif etti.Yaptık bitirdik ,çok güzel oldu ,ben sadece şekilleri kesme kısmına yardım ettim,o minicik parmaklarıyla o kadar güzel yaptıki.Hem zevkli bir uğraş hem motor becerileri açısından çok güzel,ama en önemlisi bir şeyler üretmenin ,yaratmanın keyfini yaşaması.Karya takı ve benzeri şeyler yapmaya çok alışkın ve eli de yatkın çünki yaklaşık 2 yaşından beri yapıyor,tabi yaptıklarını takarken çok hoşuna gidiyor.

30 Mart 2009 Pazartesi

KARYA TİYATRODA

Annemlerin orada yani anıttepe de bir tiyatro açılmış,annemin ısrarları üzerine cumartesi gittik.AÇS (Ankara Çağdaş Sanat) oyunun adı Tarla Tarla ,ben pek umutlu değildim,her ne kadar ki oynanan oyunlar için 3-6 yaş aralığı verselerde ,bazılarında uygun olmayan içerikler olabiliyor ,ya da genellikle konular özellikle 3-4 yaş için biraz anlaması güç oluyor ,böyle olunca da çocuklar sadece görselliklede yetiniyor.Fakat bu tiyatro inanılmaz güzeldi ,interaktif,keyifli gerçekten çok çok başarılıydı.Yeri küçük bir yer ,herkes güleryüzlü,yerimize oturduk ,oyun için çanlar çalındı ,minik perdeleri açıldı ,ve hiç tahmin etmiyeceğim bir şey oldu ,oyuncu çocukların önce gönlünü fethetti sonra oyunu kısaca onların anlıyabileceği dilde anlattı ,çok iyi bir fikirdi bence ,bütün çocuklar çok eğlendi çok güldü,Karya bayıldı ,biz artık 2 haftada bir ordayız,yeri gençlik caddesi ziraat bankası yanı

13 Mart 2009 Cuma

KARYA'DAN YENİ İNCİLER

Ben:Karya'cım ben sigarayı bıraktım
Karya:Aferin annecim doğru yolu bulmuşşun sonunda
........ ........ ........

Karya:benim canımı çok sıkıyorsunuz ,ben artık İzmir'e dayımın yanına gidip yaşıcam,ama kendim gidemem senin beni bırakman lazım
......... ......... ..........

YENİ MİSAFİRLERİMİZ :5 BALIK

Evet ev halkına 4 kaplumbağ ,1 köpekten sonra 5 tanede balık eklendi.Aynen şöyle oldu :Dalca 3 günde bir kaplumbağların suyunu temizlemekten çok sıkılıyordu filtreli küçük bir akvaryum alma niyetimiz vardı ama basiretimiz bağlandı bir türlü alamadık 2 aydır,derken arkadaşlarımız Hakan ve Handan bizdeki akvaryumu verelim size bir kaç balıkda var içinde dediler,neyse akvaryum geldi,Dalca onu epey uğraşıp güzelce temizledi lakin farkettimki pek de küçük masum birşey değilmiş akvaryum ,35 litrelik haşmetiyle geldi salonun baş köşesine kuruldu,işin ironisi bizim kaplumbağlar hala kendi mekanlarında ,5 tane balıkta koca akvaryumda ,göya kaplumbağları koyucaktık içine .Birde tabi bunlardan çıkarılıcak önemli dersler var
1-çocuklara ne kadar çok evcil hayvan olursa olsun yetmiyor
2-küçük yaşta çocuklarımıza evcil hayvan edindirmek pek de doğru değil özelliklede köpek gibi ciddi sorumluluk isteyenleri

BİZ NELER YAPTIK

2 haftadır günlerimiz epey dolu geçiyor,annemlerin İzmir'e gitme sebebiyle ,köpeğimiz bir süreliğine bize taşındı.Hafta içi Karya'nın arkadaş buluşmaları devam etti ,hafta sonu gene çeşitli etkinlikler yaptık tabi ki gene Karya'ya yönelik.Fakat beni yoran şey sabah ve akşam köpeğimiz simon u gezdirmek oldu,her sabah 7 gibi uyanıyorum ,730 da köpeği gezmeye çıkarıyorum ,745 gibi geliyorum simonu yıkıyıp ev ahalisinin kahvaltısını hazırlıyorum,vel hasıl saat 920 gibi durmaksızın koşuşturduktan sonra ancak kendimizi sokağa atıyoruz okula gitmek için.Gerçi köpeğimiz çok uysal ,kendini sevdirir ,en çok da sevilmeye bayılır ama genede Karyanın hızını alamayıp kucağına almaya çalışması,sarılacam diye hayvancağızı kafakola alması,simon u bunaltmıyor değil tabii.Geçen sene yazın kendi kendine gezdirebilmeye başlamıştı simonu,aslında kolay bir şey de değildi kendi 14 kilo ,köpek 6 kilo,simon yolda enteresan bir şey gördümü başlıyordu koşmaya ,Karya'da biraz düşe kalka öğrendi köpek gezdirmeyi ve zaptetmeyi,şimdi süper akşam gezmesine beraber çıkyoruz(hava soğuk ve yağmurluysa Karya arkadaşı Anıl a gidiyor)Karya ve simon önde ben arkalarında geziyoruz 10-15 dk,aslında iyi de oluyor temiz hava alıyoruz ,haat 3 akşam önce Arhan ve annesi İlknurla parkta buluştuk ,çocuklar temiz havada güzelce oynadılar,biraz da yağmur yağıyordu ama hepimizin çok hoşuna gitti.

23 Şubat 2009 Pazartesi

HAFTASONU MACERALARI

Karya ve Duru
1.5 sene önce


Genellikle haftasonlarım Karyacığımın sosyal hayatını pekiştirmekle geçiyor,mesela bu bu cmt,pazar.Cumartesi sabahına muhteşem bir karla uyandık ,oturduğumuz site çok güzel yeşillik ,ve ağaçlarla dolu,adeta küçük bir orman ,tabi kar yağınca manzarasıda süper oluyor ,kahvaltımızı yaptık ,derken Arhanın annesi ilknur aradı "hadi kızakları alıp çocukları çıkaralım "diye ,bizde hazırlandık hop attık kendimizi dışarı.Ben hava epey soğuktur diye tahmin ederken ,inanılmaz yumuşaktı hava ,bizimkiler başladılar oynamaya ,bir keyif bir keyif...derken elinde havuçla koşa koşa Anıl geldi(çete tamamlandı böylece)yuvarlandılar,kardan adam yapmaya çalıştılar ,kızak kaydılar,böylece 1.5 saat geçti,evimize geldik dinlenelim diye.Karya ya yemeğini yedirdim cumburlop yatağa öğlen uykusuna.1 saat kadar uyudu ,kalktık hazırlandık ,akşama halası damlaya davetliydik ,kuzeni Durularla birlikte .7 gibi gittik(aman maçı kaçırmayalım!!)Derken kızımın Durusu geldik ,iki çılgın kız kim tutar sizi!!Zaten kimse tutamadı gece saat 1 e kadar nonstop oynadılar ,süperdiler ,hiç bir anlaşmazlık ,paylaşamama ağlama yoktu ,sonra düşündümde 2 bayan 5 saat birarada olsa mutlaka anlaşamadıkları ,fikir ayrılığına düştükleri bir şeyler olur,ama bizim kızlar maşallah hiç bir sıkıntı yaşamadılar ,yaşadılarsada (ki bu daha takdire şayan)hiç bize aksettirmeden çözdüler kendi aralarında .Eve ancak 1.30 da gelebildik ,Karya ve eşim yatağa bense lost seyremek için laptopun başına ,ve ancak 3 te yatabildim,içimden şöyle düşündüm canım kızım çok yoruldu yarın 10 da ancak kalkar ,bende biraz uyumuş olurum diye,ama süpriz saat 8.30 da ayaktaydı,fakat benim ayakta durucak halim yoktu.Karyaya kahvaltısını hazırladım,diego çizgifilmini açtım gidip bir yarım saat daha uyudum.Kalkınca ev ahalisi tekrar kahvaltıya oturduk ,sonra ne yapsak diye düşünürken başladı telefonlar gelmeye ,acil bir program yapıldı ,evet sinemaya gidiyorduk(niko ya gittik ,ve pek de başarılı bulmadım ,korkutucu öğeler vardı,ayrıca gene aklıma takıldı ,niye bütün kötü kahramanları çirkin olarak çizerler gösterirler filmlerde ve kitaplarda?)Annelerden ben ,Nuran,Tüzün,Gökçe ,çocuklardan Karya,Can,Duru,Eren,Nehir.Çıkışta yemek yedirdik çocuklara ve eve geldiğimizde 4 olmuştu saat ,sonra banyo yemek oyun uyku.Böylece geçti bir haftasonu,sabah Karya 9da ancak kalkabildi(bu arada cuma geceside dışardaydık ,o akşamda epey bir oynayıp yoruldu)Kısa bir süre sonra Karyanın gelişimi açısında bir takım faliyetlere yönlendirmeyi düşünüyoruz,müzik ,yaratıcı drama veya yüzme olabilir,2-3 haftada bir de arkadaşının mutlaka doğumgünü oluyor,sinema ,tiyatro ,park derken bütün haftasonu iyice dolucak ,esas bu yoğunluğunu 2 çocuğu olanlar nasıl idare ediyor dimi ,herşey çarpı 2,zor oluyordur yetişmek.

17 Şubat 2009 Salı

BİR AN ÖNCE YAPILACAKLAR

Her gün ev kreş arası eskişehir yolunda 42 km araba kullanıyorum ama bu kadar yol yapmanın önemini geçen hafta otobüs sağ aynama çarpana kadar anlamamıştım.Neyse ki ucuz atlattık ,gene de epey bir sıkıntıya sebep oldu benim için.Fakat aradan 1-2 saat geçince bir anda şimşekler çaktı beynimde "ya ciddi bir şey olsaydı ,ya acil bir durum olsaydı ve Karya arabadan çıkmak durumunda olsaydı,ya ben kendimde olmasaydım...vs vs vs "Tüm bu doğmamış çocuğa don biçme hesapları beni tek bir noktaya götürdü :Karya araba koltuğunun emniyet kemerini açamıyor.Aslında ne kadar atlanan bir detay ,önemsiz gibi görünüp çok önemli olan.Tabi hemen bu işe el atmaya karar verdim.Tüme varım şeklinde bu olayın sonucunda yapılacaklar:
1-emniyet kemeri açma çalışmaları
2-ev adresi öğretilecek(gerçi biliyor ama her seferinde oturduğumuz sitenin adını unutuyor)
3-telefon numarası(tercihen benim cep numaram)
Hadi bize kolay gelsin..

15 Şubat 2009 Pazar

KARYA BÜYÜYOR

Canım kızım pamuğum sen ne zaman bu kadar büyüdün kocaman oldun,daha o kadar yeni gibi minicik ayaklarına ellerine bakıp ,"ay nasıl büyüyüp yürümeye başlıcak nasıl konuşucak huyu nasıl olucak annecim babacım diye sarılacakmı mı "diye düşündüğüm zamanlar, geriye bakınca nasıl da özlüyor bazen insan.Zaman geçtikçe eski günler de özleniyor bazen.Gerçi maşallah Karya hiç bir zaman bize ciddi sorunlar yaşatmadı ,bakılması hep keyifli bir çocuk oldu ,zaten yaklaşık 1.5 senedir de altın çağımızı yaşıyoruz ,kızım bana gerçek bir arkadaş,tut elinden nereye istiyorsan götür ,gezmeyi yürümeyi sever ama en çok durmaksızın konuşmayı bir şeyler sormayı.Dün pıtırcık Mira'nın ilk doğumgünü partisindeydik Banu ve Cenk çok güzel ağırladılar bizleri ve minik misafirlerini,Mira'cık her zaman ki gibi muhteşemdi.Benim tatlı kızım da en büyük misafirdi ,çok güzel ablalık yaptı ve Karya için de aslında çok değişik bir gün oldu ,uzun zamandır böyle çok bebekli bir grubun içinde yer almamıştı ,sürekli kendi bebekliği ile ilgili sorular sordu ve benim de kızımın bebekliği geldi aklıma.İşte gene anladım ki insanoğlu ne kadar nankör,hiç unutmam dediğim şeyleri hayal meyal hatırlıyorum inanamadım kendime,ama annelik inanılmaz bir tempo hele de bebeğine yardımsız bakan anneler için..sürekli yeni bir şeyler çıkıyor ,kendinizi revize etmeniz ,ayarlamanız ,planlamanız gerekiyor, atik olmak, kararlı olmak,aynı anda 3 iş yapıp 3 farklı şey düşünmek anneliğin olmazsa olmazları(bu arada kadınlığa dair hiç bir sıfatı unutmamak mesela:anne,eş ,çocuk gelin ,arkadaş,abla ..) .Tüm bunları düşününce gayet normal aslında unutmak.Biraz kilişe olucak ama tam bu günlerde şu duyguları yaşıyorum "allahım gün gelicek kızım yuvadan uçup gidicek kimbilir nerelere gidicek okumaya "sonra iç sesim gene diyor ki "yok canım niye gitsin uzaklara şu evdeki göbek bağını atarız odtü'ye böylece garantilemiş oluruz ,en fazla 3km uzağa gider böylece"ne kadar bencilim dimi!!ama aynen böyle düşünüyorum işte napıyım.Sonra dedim ki kendime nerden çıktı bu panik ?ve buldum !!önümüzdeki ay bir çok okulun başvuru dönemi başlıyor gerçi bizim için 1 sene daha var fakat 2005 doğumluları alan 1-2 okul var.Tahmin edrsiniz aldı beni bir düşünce.....(devamı yarına)

5 Şubat 2009 Perşembe

KARYA'NIN 4. YAŞ GÜNÜ











Evettt,benim için en önemli gün geldi çattı,kızımın doğum günü,canım benim nasıl kocaman oldu nasıl ne ara bu kadar büyüdü inanamıyorum.. 2 senedir Karya'nın doğumgününü 3 seferde kutuluyoruz,önce okulda arkadaşlarıyla sonra evde arkadaşlarıyla ve son olarak aile büyükleriyle.Bu sene evde rakadaşlarıyla olan doğumgününde hem değişik hemde çocukların hoşuna gidicek bir şeyler yapmak istedim ve onlara çocuk menüsü hamburger söyledim,annelere ise menüyü kısa tutup 3 çeşit hazırladım,2 çeşit de gelen arkadaşlarım getirdi salaonda sehpanı n üstüne de onları koydum böylece herkes rahat rahat istediklerini aldılar tabaklarına.Gelelim çocukların masasına tam 12 kişilerdi neyseki bizim yemek masası açılınca epey bir büyük oluyor ,biraz sıkışarak da olsa sığdılar.En önemlisi masaya peçete cinsinde büyük bir masa örtüsü aldım,biraz zor oldu bulması doğrusu,ama masa toparlanması acayip rahattı,içecekleri kaldırdık ,zaten tabaklarda kağıttı ,der top edip hop çöp kutusuna .Ev tam bir curcunaydı her köşede çocuklar,koşturanlar zıplayanlar hepsi çok çok eğlendiler tabi bende ..Kendimi o gün foğraf çekmeye adadım tam 200 tane çekmişim.Ve esa süpriz pastadan sonraydı'KURABİYEDEN EV' Karya'nın 2. yaş gününde arkadaşım tatlı Mira'nın annesi Banu, Karyaya süpriz olarak yapıp getirmişti ,çok güzel olmuştu bizde bayılmıştık, o zaman gelen çocuklar 2-3 yaşlarındalardı .Bu yaş gününde bende düşündüm ki böyle bir şey çok güzel olur ,hemde büyüdükleri için daha bir hoşlarına gider diye,Nitekim öyle oldu hemen hemen hiç biri pasta yemeyip yarım saat evi yemekle meşgul oldular.

KARYA'NIN KAYAK MACERASI







Geçen sene ılgaz'a gittiğmizde devremülk satışı olduğunu öğrendik ,49 seneliğine ve uygun fiyata aldık.Her ne kadar Karya'nın temiz hava alması için uygun bir yer olduğunu düşünsekde asıl faydasını bu sene gördük.Çok eğlendi kendine yeni arkadaşlar buldu bir anlamda kendini aştı canım kızım orda.Geçen sene kayak yapan çocukları görmüştük ,kayak öğretmenlerine sorduğumuzda 4 yaş başlamak için uygun demişlerdi.Bu sene ders aldırdık ,ama en önemlisi kendisi heves etti ve çok istedi,ayağına uygun kayakları da bulduk kiraladık eh kim tutar artık Karya'yı ....Çok hoşuna gitti ders saatlerini keyifle bekledi ,biz bile bu kadarını beklemiyorduk ama muhteşem kaydı.Tabi biz evhamlı anne baba olarak önce bir panik olduk ,çok mu erken ,seneye mi deneseydi diye ama doğru kara verdiğimizi Karya'nın ne kadar başarılı olduğunu görünce anladık.Birde tabi aklımda çocukların büyüdükçe korkularının arttığı düşüncesi vardı,mesela kızım 1.5 yaşındayken bii kii üç diye hiç çekinmeden havuz atlar batar çıkardı lakin seneler geçtikçe ürkmey başladı ,bus sene denizde boyunu geçmemeye ve dalga olduğu zaman denize girmemeye dikkat etti.Bu aklıma geldikçe belki dedim seneye kaymak istemiyecek ,en iyisimi hazır niyetlenmişken başlayalım.Bu arada gittiğimiz yer de çok güzeldi ,hava mis gibi kalabalık değil,çocuklu aileler çoğunlukta ,çocuklar ve yeni öğrenenler için ayrı bir pist,yemekler de iyidi bu sene .Hepimize çok iyi geldi,bir süredir hiç çekirdek aile şeklinde tatil yapamıyorduk bu sayede kızım da babasına doydu.